EKARTE [39]
  R.A.P.
 
                        TürkçeRap’ in duayeni Sagopa Kajmer’e…
Öncelikle birkaç gün önce ajanslardan medya kuruluşlarına geçen bir haberi okuyalım:
“Tahran- Resmi haber ajansı IRNA’ nın bildirdiğine göre, Kültür ve
İslami İrşad Bakanlığı Müzik Denetleme Kurulu Başkanı Muhammed
Daştgoli, tiyatro sanatçılarına yaptığı konuşmada, müziğin önemli bir
sanat dalı olduğunu, ancak “RAP müziğin toplumda ahlaksızlığa yol
açtığını” söyledi.
Rap türünde müzik yapanların şarkılarında “çirkin ve müstehcen”
ifadeler kullandığını ifade eden Daştgoli, bunun İran’ da ki kanunlara
aykırı olduğunu ve yasaklandığını bildirdi.
“Ülke çapında kanun dışı rap şarkıcılarının çoğunu tespit ettik”
diyen Daştgoli, polisin de bu tür müzik yapanlara karşı mücadele
edeceğini ve “rap müzik yapılan stüdyoları” kapatacağını kaydetti.”
Haber böyle. Bunu; hakkında, insanların yabancı olduğu konular hakkında takındığı genel bir önyargı dan kurtulup, farklı bir bakış açısıyla anlamaya çalışalım.


Rap Müziğin Tarihi
Kısaltılmış haliyle, Rythmic American Poetry ( Ritmik Amerikan
Şiirleri ) olan Rap müzik, 1970li yılların başlarında New York’un
gettolarında doğdu. Amerika’da Harlem, Bronx gibi ezilen ve adeta insan
muamelesi göremeyen siyahların yoğun olduğu yerlerde siyahi müzisyenler
rapin temellerini attı. Müzisyenler, Jazz, R&B ( Rhytme and Blues )
ve Funk müziklerini karıştırarak, bir beat ( müzik altyapısı ) yapıp
üstüne de ryming ( uyak ) yaparak doğaçlama olarak yeni bir müzik
akımını başlattılar. Rap müziğin beraberinde getirdiği bir takım
kavramları da burada incelemekte fayda var: Graffiti
( sanatsal zaruretler gereği oluşan ) yazı çizim sanatı, özellikle
Paris, New York gibi büyük metropollerde ve gettolarda kendine yer
buluyordu . Freestyle, doğaçlamadır. Bu yönüyle Anadolu’da yıllardır var olan aşık atışmasına benzemektedir. Bol giyinmek ise,
düzgün fiziği belli etmeyi ve dar giyimden oluşan rahatsızlığı protesto
etme ve insanları özgür bırakarak rahatlığı ön plana çıkarmasından
ileri geliyordu.
Breakdance ise, gerek figürleri gerekse fiziği kullanışıyla aşırı efor gerektiren bir dans türü olup bu açıdan da sürekli hareket i temsilden ileri gelmekteydi. Hip-Hop ise bütün bunların geneline verilen isimdi.
Rap müziğin tarihine baktığımızda, 80li yıllara kadar beklenen
ilginin rap müziğine gösterilmediğini görmekteyiz. Ancak 80li yıllardan
sonra müzikle beraber teknolojinin de gelişme göstermesi ile birlikte,
rapte kullanılan sample ( üst müzikler ) lar ciddi bir patlama
göstermiştir. Bu sayede başta Amerika ve Avrupa olmak üzere birçok
metropollerde rap müzik ve beraberinde kültürü yayılmaya başlamıştır.
Rap müzik sanıldığının aksine sadece argo terimler içeren bir müzik
değildir, hakeza kendi içinde birçok çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan en
önemlileri; West Coast Rap; daha çok hayatın güzelliklerini, para ve kadını konu alırken, East Coast Rap; daha çok depresif, adaletsizlik, eşitsizlik gibi bireysel ve sosyal meseleleri ele alan bir çeşit olmuştur.
Yukarıda anlatılanları aklımızda tutarak rap müzik hakkında biraz daha gezinti yapalım. Lenin’in
tabiriyle; dünya ezenler ve ezilenler olarak geçmişten günümüze var
olagelmiştir. Bu nedenden dolayıdır ki, bugün Fransa’daki rapperların
birçoğu siyah ya da Arap, İngiltere’de Hintli, Almanya’da ise Türk
olmuştur. Çünkü ezilmiş olmak, ikinci sınıf insan olmak ve bu şekilde
muamele görmek, bir yerlere ait olamamak; agresifleşmeyi, suçu da
beraberinde getirir. Bilinen yargısıyla rap müzikte argo ve bol
derecede küfür kullanımı da işte buradan gelmektedir.
Amerika’da beyaz adamın elinden alınmaya çalışılan hak ve adaletle
boy göstermeye başlamış olan rap müzik, pop gibi müzik tarzlarıyla
sadece ve sadece düzenin çarkında aşk ve güzellikleri işleyen popüler kültür ede bir anlamda isyan bayrağı çekmiş oluyordu.


Türkiye’de Rap Müziğin Tarihi
Öncelikle Türkiye'nin "rap"inin, TürkçeRap olduğunu
söyleyelim. Türkler arasında rap ilk olarak yukarıda da söz ettiğimiz
gibi Almanya’da yaşayan Türkler arasında yayılmaya başlamıştır.
Almanya’daki Türkler 90lı yılların başından itibaren yöneldikleri Rap
müziğin ülkemize taşınmasında öncü olmuşlardır. Böylece, Cartel’le beraber 95 yılında rap müzik ülkemizde ciddi anlamda boy göstermeye başlamış oldu.
Türkiye’de ve diğer ülkelerde rap müziğin ilk çıktığı yıllardaki
argo üslubunun, dinleyici kitlesinin ve daha kaliteli, marjinal ve ehil
rapperların artmasıyla bir anlamda entelektüel bir üsluba dönüştüğünün
altını özellikle çizmek gerekir.


Türkiye’de rap sanılanın aksine büyük ilgi gördü ve ulaştığı kitle
her geçen gün daha da büyümekte.Bugün, rapirlerin albüm satışlarının
hızlı bir biçimde arttığına şahit olmaktayız. Lakin, ilk yıllarda rap
müziğe karşı duyulan önyargı ortadan kalkmış, bugünlere gelinen noktada
artık rap müzik "aileye ulaşan" bir müzik türü olabilmeyi başarmıştır.
Yıllardır duyduğumuz "Her Türk şair doğar" anlayışını da hatırlayacak
olursak, rap müziğin ehil rappirlerin ustaca
lirikleriyle bir anlamda Türk insanının şiir ihtiyacını da
karşıladığını söylemek sanırım abartı olmayacaktır. Bir başka neden
ise, şüphesiz Türkiye’de rapin, diğer ülkelerde olduğu gibi etnik
guruplar yerine, halkın tüm kesimlerine kucak açmasıdır. Tabiî ki de,
sürekli olarak birbirlerine kırdırılmaya çalışılan, en temel değerleri,
hatta dinleri bile değiştirilmeye çalışılan, gençliği para, seks ve
uyuşturucu üçgeninde yok edilmeye çalışılan, bütün geleneksel, dini
değerleriyle bir üçüncü dünya ülkesinin evlatları olabildiğince protest
ve pesimist olacaktır.


Rap Müziği Sevebilir miyiz?
Rap hakkında, bu kadar genel bilgiden sonra birtakım ince noktaları
da belirtmek zorundayım. Bir keresinde rap müzik insanı kısıtlamaz.
Söylenecek sözler direkt olarak söylenmez . Rapin sevilmesinin bir
başka nedeni de budur. Mesela; melankoli içeren şarkılarda “ seni
seviyorum ” yerine, “ şu an deli misali aşığım, bir kişi hariç herkese
şaşıyım ( bknz. Sagopa Kajmer’in , Kendime Sarılır
Donarım isimli şarkısı ) ” gibi içten ve gündelik dilde geçen ifadeler
kullanılır. Kimi zaman bireysel konuların da işlenebildiği rap müzikte
şu ifadelerle karşılaşırsanız şaşırmamalısınız : “ Ey hayatı masal
olmuş insan, senin hayatının masalından daha komik bir şey yoktur inan,
git de düşüne dur başında, yıkılmış kabrine dayan. ( bknz. Kolera’nın, Af Benim İşim Değil isimli şarkısı ) , “Dertle anlaş deva bul, üzüntü kalbi sömürür. ( Bknz. Sagopa Kajmer’in,
Baytar isimli şarkısı ) ” “ Sus konuşma küsüm, kalplerinde kaç kuruşluk
süsüm, dışım Orhan, içim Müslüm, hışım meydan benim hüzün. ( bknz. Sagopa Kajmer’in, Af Benim İşim Değil isimli şarkısı ) ”


Bütün bunları kısaca izah etmeye çalıştıktan sonra, sorumuzun
cevabını açıklamaya çalışalım: Neden olmasın! Önyargılardan kendinizi
uzaklaştırıp, “aman efendim, rapde neymiş! Bizim arabesk, thm, tsm gibi
geleneksel müziklerimiz var, istemem kalsın! ” demeyenlerden olursanız,
( bu örnekleri vermem söz konusu müzik türlerini küçümsediğim anlamına
gelmez ) bu yazının son cümlesi bittikten sonra, “bir bakayım, nerden
bulabilirim bir rap şarkısı ” cümlesini kurarken bulabilirsiniz
kendinizi.


Selametle...
ALINTIDIR.
 
  Bugün 4 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol